Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de covid salgını en çok turizm sektörünü etkiledi. 2019’un sonlarına doğru Çin’de ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılan Covid-19, ilerleyen zamanlarda etkisini ülkemizde de göstermeye başladı. Ülkemizde hemen hemen her sektör bu salgından etkilense de olumsuz anlamda en büyük etkiyi turizm sektörü gördü. Çünkü ülkeler arası seyahatlere kısıtlamalar getirilmesi bu olumsuzluğun kaynağı olarak görülmektedir. Hava ulaşımının ve ayrıca ülkemizde de kısıtlama uygulamalarının bulunmasıyla turizm sektörü durma noktasına geldi.
Turizm faaliyetleri özellikle ülkemizde yaklaşık olarak 60 sektöre lokomotif görevi görmektedir. Covid salgını ile beraber hizmet sektörünün aksamasıyla bu 60 sektörde sekteye uğradı. Turizm sektörü yüz binlerce insana sağladığı istihdam ve ülkeye kazandırdığı dövizlerle en önemli iş kolu konumundadır. Pandeminin yıllara yayılması sebebiyle ülkelere giriş çıkışların yasaklanmasıyla döviz gelirlerinde düşüş kendini şiddetli bir şekilde hissettirmektedir.
Turizm sektörünü bir bütün olarak ele almak gerekir. Turizm sektörü içerisinde birbiriyle bağlantılı iş kolları bulunmaktadır. Bunların başlıca sayılacak olanları; ulaştırma, konaklama ve gıda sektörüdür. Bu 3 ana sektörde kendi içerisinde farklı kollara ayrılmaktadır. Ulaştırma sektöründe uçak, otobüs, ticari taksi gibi ulaştırma araçları gelmektedir. Yine oteller, pansiyonlar, seyahat acenteleri de konaklama sektörü açısından varlık göstermektedir.
Gıda sektörü denince de akla, kafeler, restoranlar ve hediyelik eşya dükkanları gelmektedir. Tüm bunlar turizm sektörünü ayakta tutan büyük bir zinciri oluşturmaktadır. Zincirde oluşacak en ufak bir kopukluk koca bir sektörü olumsuz anlamda fazlasıyla etkilemektedir. Covid salgını ile beraber insanların öncelikleriyle ilgili değişimler kendini gösterdi. İnsanların önceliği tatile gitmek değil de sağlıklarını düşünmek oldu.
Covid Salgını Kişilerin Alışkanlıklarını Ne Yönde Değiştirdi?
Covid-19 serüveni ile beraber kişilerin yaşamlarına yönelik tercihleri de değişkenlik göstermeye başladı. Orta halli bir ailenin bile yılda bir kere yaptığı turizm faaliyetleri bu süreçte ertelendi. Covid salgını ile beraber kişilerin öncelikleri hiç kuşku yok ki sağlıkları oldu. Uluslararası seyahatlerin yasaklanması ve insanların pandemiden ötürü kendilerini izole etmeleri sonucunda turizm sektörü durma noktasına girdi. Bu süreçte çoğu iş kolu olumsuz etkilendi ve çok sayıda çalışan işlerinden oldu.
Son 2 yılda otellerin çoğu kapılarını dahi açamadı. Otelleri misafirlerine açanlar ise farklı stratejiler belirlemek zorunda kaldılar. İlk olarak turizm sezonunu çok geç açtılar ve kapasitelerini azaltmaya gittiler. Bu durum da turizm gelirlerini önceki yıllara kıyasla daha az gelir getirmeye itti. Kapasitenin azaltılması aynı zamanda çalışan sayısını da azalttığından işsizlikte kendini çok fazla hissettirdi.
Covid salgını başta ülkemizde olmakla diğer ülkelerde de yaz aylarında azalma eğilimine girdi. Ülkemizde yaz aylarının başında kısıtlamaların kaldırılmasıyla beraber ülke turizmi birazda olsa rahat bir nefes aldı. Ayrıca vaka sayılarının sıcaklıkların artmasıyla düşmesi de turizmi destekleyen bir diğer husus oldu. Pozitif vaka sayılarının azalmasıyla birlikte hava trafiğinin açılmasıyla turistlerde ülkemize adım atmaya başladı. Ancak bu yıllarda gelen turist sayısı diğer yıllara oranla çok düşük seviyelerde kendini gösterdi.
Yaz aylarında virüs etkisinin azalmasıyla beraber başta iç turizm olmak üzere turizm sektöründe hareketlilik yaşandı. Ancak bu durum önceki yılların potansiyeli ile kıyaslanamayacak kadar az bir seviye de sonuç verdi. Ülkeye gelen ziyaretçi sayısında meydana gelen azalma zincirleme bir etki göstererek birçok sektörü olumsuz mana da etkisi altına aldı. Sektörler durma noktasına geldiği gibi çok sayıda kişide işsizlikle karşı karşıya kaldı.
Pandeminin Turizm Üzerindeki Etkisi Ne Kadar Daha Sürecek?
Covid salgını uzun bir süre daha kendini göstermeye devam edecektir. Covid-19 hayatlarımızı olumsuz anlamda etkilemeye bir süre daha devam edecektir. Özellikle kış aylarında salgın kendini fazlasıyla gösterecek ve maalesef insanlar bundan etkilenecektir. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamalar insanlığa bir ümit ışığı olmaktadır. Aşının bulunması ve dünya üzerinde aşılamaya başlanması bu yolda hızlı adımlar atılacağının sinyalini vermektedir.
Aşılama çalışmalarının yapılmasıyla beraber pozitif vaka sayısında düşüş yaşanacağı umulmaktadır. Aşıların geliştirilmesiyle covid salgını kontrol altına alınacaktır. Her ne kadar dünya çapında gelişmeler yaşansa da normalleşme süreci için kesin bir şey söylemek oldukça zor bir durumdur. Tüm bu süreçler göz önünde bulundurulursa sağlık turizmi de kendini git gide daha hissettirir bir hal alacaktır. Ancak sağlık turizminde ki bu değişimler kendini hemen hissettirmeyecek, tam olarak hayata geçmesi biraz zaman alacaktır.
Turizm sektörü her ne kadar krizlere açık bir sektör olsa da en çok bu pandemi döneminde olumsuz anlamda ciddi sıkıntılar yaşadı. Dünya turizminde bu denli şiddetli bir şok beklenmiyordu. İlk şok sonrası pandeminin yıkıcı ve sorunun büyüklüğü kendini daha fazla gösterdi. Bu süreç daha önce yaşanan krizlerden çok farklı olarak dünya tarihine geçti. Covid salgını döneminde dünya üzerinde bulunan tüm insanlar tehdit altındaydı ve hiçbir ülke güvenli bir alan olarak gösterilemiyordu.
Covid salgını konusunda Nihat Yılmaz tarafından kaleme alınan Turizmin Covid İle İmtihanı yazısı MAGG4 dergisinin 6.sayısında yayımlanmıştır. MAGG4 dergisinin 6. sayısına Google Books üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca aba Yayın tarafından sunulan diğer kitaplara göz atmak için de aba Yayın resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Güncel konularda hazırlanmış videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalına abone olabilirsiniz.