aba-yayın-covid-19-sureci-ve-gelecegin-ayak-izleri

Covid-19 Süreci ve Geleceğin Ayak İzleri

Aşının yavaş yavaş bulunmasıyla Covid-19 süreci eskisine oranla daha kontrol edilebilir bir hal almaya başladı. Aşının bulunması özellikle teknolojinin yüksek ivmeye sahip olduğu ülkelerde olumlu bir etkiye yol açtığı gözlenmektedir. Ancak her ne kadar gelişmiş ülkelerin ekonomisi diğer ülkelere oranla daha az etkilendiği düşünülse de sonuçta dünya üzerinde bulunan her ülke az ya da çok bir şekilde olumsuz etkilenmektedir. Eski ekonomilerle kıyaslanınca şimdiki ekonomilerin olumsuz etkilendiği aşikar bir durumdur.

Pandemi süreciyle beraber birçok iş kolunda ve teknoloji dünyasında dönüşümler kendini göstermektedir. Tüm bu sürecin ilerlemesinin sonucunda çoğu kişi Covid-19 süreci içerisinde edindiği alışkanlıklarını sonraki dönemlere de ister istemez aktarma durumuyla karşı karşıya kalacaktır. Özellikle tüketicilerin davranışlarındaki değişimler sonraki süreçte de kendini göstermeye devam edecektir. Ayrıca kişilerin nasıl ve nerede çalışmak istediklerine yönelik beklentileri de kalıcı bir özelliğe dönüşecektir.

Son zamanlarda hızla gelişen e-ticaret ve uzaktan çalışma koşullarının gelişmesiyle birçok sektör hayatta kalma mücadelesine girişmiştir. Ayrıca bu teknolojinin gerisinde kalan firmalar sürece uyum sağlama konusunda zorlanmaktadır. Tüm bu gelişmelerin ışığında özellikle satış, ofis, hava yolculuğu ve inşaat alanında pek çok firma iş kayıplarına uğrayacaktır. Yine etkilenecek bir diğer iş kolu ise oteller ve yüksek öğrenim kurumları olacaktır.

Covid-19 Süreci ve Gelişen Teknoloji

Teknolojinin öneminin daha da hissedildiği Covid-19 süreci boyunca, özellikle Google, Facebook ve Microsoft gibi mecralar çalışanlarına ücretli izne ayrılma kolaylığı sundular. Özellikle çocuk sahibi olan çalışanlarına bu ayrıcalık daha fazla tanındı. Ancak bu durum çocuğa sahip ebeveynler ve çocuk sahibi olmayan ebeveynler arasında zaman zaman sürtüşmeye neden oldu ve haksızlık olarak tabir edildi. Sonuç olarak bu durum çocuğu olmayan çalışanlara da ek ücretli izinler sunma zorunluluğunu beraberinde getirdi.

Yapılan araştırmalara göre Covid sonrası süreçte Z kuşağının %91’i en son teknolojiyi kullanabilme özelliğine sahip olmanın iş bulma konusunda etkili olduğuna inanmaktadır. Çünkü Z kuşağı teknoloji konusunda en bilgili nesil olarak ifade edilmektedir. Covid-19 süreci bilgisayarların, akıllı telefonların ve tabletlerin en çok hüküm sürdüğü dönem olarak kayıtlara geçti. 1996-2010 yılları dönemine denk gelen bu nesil, internet ve sosyal medya ile büyüdüler. Bu durumlarda sonuç olarak Z kuşağının teknoloji dünyasında olumlu yeteneklerini göstermesine katkı sağladı.

Z kuşağının yaklaşık %80’i en son teknolojiyle çalışma imkanına sahip olmayı hedeflemektedir. Bu nedenle iş seçimi konusunda teknolojinin oluşu ya da olmayışı tercihleri fazlasıyla etkileyecektir. Pandemi ile beraber teknolojinin bu süreçte yükselişe geçmesi gençlerin kariyer planlamasında çok etkili oldu. Gençlerin çoğu gerekli teknik becerilere sahipken gereken sosyal becerilere ve deneyime sahip olmamaktadır.

Covid-19 süreci Z kuşağının farkındalığını daha da arttırdı. Yüksek farkındalık sayesinde gençler teknolojiye olan ilgilerini ve becerilerini daha fazla artırma girişiminde bulunmaktadır. Bu durum genç yaşta çalışmak isteyenlere fırsatlar sunarken ileri yaştaki bireylere ise kendilerini geliştirmeleri konusunda fırsat tanımaktadır. Ayrıca becerilerini geliştirmek isteyen şirketler içinde gelişen teknoloji süreci onlar için son derece önemli bir fırsata dönüşmektedir.

Ekonomilerin Sürece Katkısı Nasıldır?

Güçlü ekonomilerin varlığı Covid-19 süreci açısından olumluluk göstermektedir. Salgının iyileşme hızının arttırılmasında gerekli desteği sağlayan ekonomiler, geri dönüş için bazı korku ve endişeleri de gündeme getirmektedir. Bu korku ve endişeler arasında bazı ekonomilerin hızla toparlanacağı, bazı ekonomilerin ise mücadeleye devam edeceği şeklinde yorumlandığı gözlenmektedir. Geri dönüşü bazı sektörler sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremeyeceklerdir.

Başta ülkemiz olmak üzere en çok zarar görmesi beklenen sektörlerin başında konaklama ve restoranlar gelmektedir. Bu dönemde en çok zorlanan sektörler hiç kuşkusuz hizmet tabanlı sektörler olacaktır. Teknolojinin ilerlemesi hizmet sektörünü fazlasıyla etkileyecektir. Ancak iyileşme denilen olgu finans kurumlarına ve büyük perakende firmalarına fayda sağlayacaktır.

Öte yandan Covid-19 süreci dahilinde kaybedilen iş imkanı sayısı Büyük Durgunluk Dönemi’nin çok ilerisinde işsizlik ile kendini gösterdi. Kaybedilen bu iş kollarının pandemi sonrasında kaçının geri döneceği de merak konusu bir durumdur. Büyük rakamlara ulaşan işsizlik durumunda çoğu kişi işsizlik ödeneğine müracaatta bulundu. Tüm bunların ışığında işsizlik sonucunda halk sağlığı krizinin ortaya çıkmasıyla pek çok sayıda yeni iş kolları da kendini göstermeye başladı.

Sonuç olarak pandemi dönemi köklü toplumsal değişimleri tetiklediğinden, liderlere düşen işin geleceğini belirlemektir. Ülkeleri yönetenler ve lider konumunda bulunanlar işin geleceğini planlayarak kuruluşların kriz zamanında neler yapması gerektiğinin yönünü belirlemelidirler. Covid-19 süreci devam ederken gençlerin eğitimlerine yönelik öncelikler tekrardan gözden geçirilerek ele alınması gerekmektedir.

Doç. Dr. Gamze Sart tarafından kaleme alınan Covid-19 Süreci ve Geleceğin Ayak İzleri MAGG4 dergisinin 6.sayısında yayımlanmıştır. MAGG4 dergisinin 6. sayısına Google Books üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca aba Yayın tarafından sunulan diğer kitaplara göz atmak için de aba Yayın resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Güncel konularda hazırlanmış videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.