aba-yayın-beyin-temelli-ogrenme-kurami

Beyin Temelli Öğrenme Kuramı

Öğrenmeyi daha verimli hale getirmek mümkün müdür? Beynin yapısına uygun yöntemler tercih edildiğinde neden olmasın? Beyin temelli öğrenme kuramı, öğrenme süreçlerinde beynin yapısına uygun hareket edilmesinin daha verimli olacağını açıklamaktadır. Öğrenme sürecinde verimli sonuçlar elde etmek için beyindeki nöronlar arasındaki bağlantılar önemlidir. Nöronlar arasında yer alan sinaps bağlarının oluşması, öğrenmenin gerçekleşmesini sağlamaktadır. Demek ki, sinaps bağlarının güçlendiren yöntemler daha verimli bir öğrenmeyi mümkün kılmaktadır.

Her insan çevresi ile sürekli olarak etkileşim halindedir. Herhangi bir uyaran karşılaşıldığında insan beynindeki farklı hücre grubunda uyarılma meydana gelir. Bu hücre kümeleri, insan beyninde birbiri ardı sıra gelen olayların ilişkilendirilmesini sağlamaktadır. Hücre kümeleri arasında bir bağ oluşması öğrenme süreci için oldukça önemlidir. Bu bağ oluştuktan sonra, herhangi bir uyaran sayesinde hatırlamalar yaşanmaktadır.

Beyin Temelli Öğrenme Nasıl Gerçekleşir?

Eğitim süreçlerinde yapılan değişiklikler, beyin temelli öğrenme yönteminin uygulanmasını sağlamaktadır. Bu yöntemde beynin mevcut yapısına uygun bir yaklaşım izlenmektedir. Beyin yapısı gereği pek çok işlemi aynı anda yapabilmektedir. Bu özelliği eğitim süreçlerinde de kullanılmalıdır. Örneğin, göze ve kulağa hitap eden materyaller ve eğitim metotları, öğrenmenin daha verimli gerçeklemesini sağlayacaktır.

Her şeyden önce öğrenmenin fizyolojik bir olayı bilinmelidir. Dış etkenleri kullanmak, öğrenme süreçlerine zarar verebilir. Öğrenme süreçlerinde yaşanan bazı olayların içsel olduğu da dikkate alınmalıdır. Mesela öğrenme süreçlerinde görülen anlamlandırma aşamaları tamamen kendiliğinden oluşmaktadır. Anlamlandırma süreçlerine zarar vermeyen tüm yöntemler, öğrenmenin daha hızlı ve verimli gerçekleşmesini sağlar.

Öğrenmenin Verimli Olması İçin Neler Gerekiyor?

Daha verimli bir öğrenme için insan yapısının öğrenme sürecine hazır olması gerekmektedir. Öğrenme aşamasında bilişle birlikte duygular da önem kazanmaktadır. Duyguları dikkate almadan bir öğrenme metodu benimsemek doğru bir yaklaşım değildir. Duygular öğrenme süreçlerinde genellikle işbirlikçi öğrenme yöntemleri sırasında değerli olmaktadır.

Çevresel ve odaklanmış bir dikkat de öğrenme süreçlerinin önemli aktörleridir. Öğrenme sırasında bulunulan ortamın bu anlamda daha önemli olduğunu bu cümleden anlayabiliriz. Dikkat dağıtan bir ortamda öğrenmenin çok verimli olmayacağı açıktır.

Beyin temelli öğrenme kuramı son dönemde pek çok öğrenme sürecinde kullanılmaktadır. Konu hakkında daha fazla bilgi almak için Beyin Temelli Öğrenme kitabına Google Books üzerinden erişebilirsiniz. Diğer kitaplara da aba Yayın resmi internet sitesinden göz atabilirsiniz.