aba-yayın-incelik-gerektiren-girisimcilik-esaslari

İncelik Gerektiren Girişimcilik Esasları

Pandemi dönemi, bazı zorlukların yanı sıra beraberinde bazı fırsatları da getirmiştir. Girişimcilik esasları gereği her krizin aynı zamanda bir fırsat alanı olabileceği unutulmamalıdır. Bu anlamda; mobil oyun girişimleri Türk girişimciler tarafından pandemi döneminin parlayan yıldızları olarak dikkat çekmiştir. Bazı mobil oyun firmalarının bu dönemde ciddi karlar elde etmeleri ve yüksek değerlerde alıcı bulmaları melek yatırımcıların yönünü mobil oyun pazarına çevirmiştir.

Bu anlamda yaratıcı girişimcilik kavramının ne olduğu merak edilmektedir. Yaratıcı girişimcilik kavramı; oyun, reklam, televizyon prodüksiyonu gibi alanlarda yenilikçi fikirlerle proje geliştiren girişimcileri anlatmaktadır. Yaratıcı olarak tabi edilen bu girişimciler, her zaman için alışılmışın dışına çıkmaktadırlar. Bu girişimciler için denenmemişi denemek esastır. Daha önceden gün yüzüne çıkmamış olanları yaratıcı girişimciler keşfetmek isterler. Bu girişimciler çevrelerinde ‘eksantrik’ olarak bilinmektedirler. Ayrıca kendilerinin hayal güçleri de oldukça gelişmiş durumdadır.

Girişimcilik Esasları ve Yaratıcı Girişimciler

Pandemi döneminde parlayan mobil oyun girişimcilerinin de bu kavrama dahil olup olmadıkları merak edilmektedir. Girişimcilik esasları gereği yaratıcı girişimciler her yeni fikirde kendilerine yer edinmeye çalışmaktadırlar. Mobil oyun girişimcilerinin bu kavrama dahil oldukları bir gerçektir. Daha önce Rollic Games şirketinin kurucuları olan isimlerin mobil oyun firmasını kurmadan önce mobil reklamcılık şirketini yönettiklerini görmekteyiz.

Bu yöneticiler; hem oyun sektörü hem de reklam sektörü gibi yaratıcılık gerektiren deneyimlerini Rollic Games’te bir araya getirmişlerdir. Önceki şirketlerinde edindikleri reklam deneyimlerini mobil oyun şirketlerinde kullanmışlardır. Bu sayede reklam metriklerinde Rollic Games şirketinin önemli başarılar elde ettiklerine tanık olmaktayız.

Zynga şirketinin Peak Games’i Haziran ayında 1.8 milyar dolar karşılığında, Rollic Games’i de Ağustos ayında 168 milyon dolara satın alması önemli olaylar arasındadır. Bu satın almalar, Türk ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlamıştır. Yani yaratıcı girişimcilerin bu girişimleri ülke ekonomisine yaramıştır.

Yaratıcı Girişimcilik Kavramı Türk Kültüründe Var mı?

Türkler için girişimcilik esasları gereği girişimci davranmak aşılmış bir davranış kalıbıdır. Yani Türkler olarak ciddi anlamda girişimci bir yapıya sahip olduğumuz görülmektedir. Türk kültüründe girişimcilik kavramının kesinlikle var olduğunu söylemeliyiz. Yalnızca iki hususun, girişimciliğin önünde bir engel teşkil ettiğine de tanık olmaktayız. Bu engellerden ilki devletçi bürokrasi ve ikincisi de statü hukuku ve onun etkileridir.

Statü hukuku beraberinde güç mesafesi sorununu da getirmektedir. Güç mesafesi kavramı göz önüne alındığında en uzun güç mesafesinin Türkiye’de olduğu görülmektedir. Devletçi bürokrasi ayağında ise vergi bürokrasisindeki yaklaşım dikkat çekicidir. Vergi bürokrasisinde devlet hazinesinin gelir artışını, mükellefin hak ve hukukundan üstün tutan bir anlayışa sahip olduğu görülmektedir. Vergi bürokrasisi ve dikey hiyerarşinin Türkiye’de yaratıcı girişimciliğin iki büyük düşmanı olduğu söylenebilir.

Yaratıcı Girişimciliğin Önündeki Statü Hukuku İçin Bir Çözüm Var mı?

Statü hukuku kavramı, statüler ve unvanlar üzerinden bir ilişki ve iletişim inşa etmeyi anlatmaktadır. Bu durum girişimcilik esasları kavramına ters bir durumu oluşturmaktadır. Şöyle ki; herhangi bir organizasyonda unvanı en yüksek olan kişinin sözü en çok dinlenmektedir. Unvanı düşük olan kişi Steve Jobs dahi olsa sözü pek önemsenmez. Askeri hiyerarşide, statü hukuku tam olarak karşılığını bulmaktadır. Memur hukukunda da günümüzde oldukça geçerli olan statü hukuku, kamu bürokrasisinde askeriyedeki kadar bulunmamaktadır.

Türkiye’deki özel sektörde statü hukukunun geniş yer bulduğunu görmekteyiz. Özellikle sanayi kesiminde statü hukuku kendini hissettirmektedir. İnovasyon ve teknoloji tabanlı işlerde ise statü hukuku yer almamalıdır. Onun yerine başarının ödüllendirildiği ‘meritokrasi’ kavramı geçerli olmalıdır. Bu kavrama dayalı olan tüm organizasyonlar dikey değil yatay hiyerarşi üzerine kurulmaktadır. Bu durum, bu tür organizasyonların kullandıkları ofis mimarilerinde de kendilerine yer bulmaktadır. Statü hukukuna dayalı ofis yapılarında üst katlara çıktıkça çalışanların rütbesi artmaktadır.

Meritokrasi Kavramına Dayalı Çalışma Alanları Nasıl Olur?

Girişimcilik esasları başarının ödüllendirilmesine dayalı sistemleri geçerli kabul etmektedir. Meritokrasiye dayalı çalışma alanlarında en üst yönetici ile diğer çalışanlar arasında alt kat-üst kat muhabbeti bulunmamaktadır. Şirketin en üstünde yer alan patronların odaları ile diğer çalışanların odaları birbirine benzemektedir. Patronların odaları diğer odalardan daha büyük değildir. Bu tip bir ofisin çalışanlarına verdiği mesaj, iletişimin statü üzerinden değil de başarı üzerinden yapıldığıdır. Meritokratik sistemler ücretlendirme konusunda da farklı bir sistemi benimsemektedir.

Statü hukukuna dayalı sistemlerde ve organizasyonlarda unvanlara dayalı bir ödeme politikası uygulanmaktadır. Her unvanın kendi ücret skalası bulunmaktadır. Meritokratik sistemlerde ise unvanların, ücret farklılıklarında bir etkisi yoktur. Bu yapılarda ödemeler tamamen performansa dayalı olarak gerçekleştirilmektedir. Performansı artan bir çalışanın ücret ödemesi de artmaktadır. Amir ve memur ilişkisi statü hukukunda görülmektedir. Meritokratik sistemlerde koordinatörler ve direktörler bulunmaktadır. Yaratıcı girişimcilik, meritokratik sistemlerde kendini geliştirmek için doğru bir ortama sahiptir. Meritokratik sistemlerde, organizasyonda hakim olan atmosfer oldukça farklıdır.

Girişimcilik Esasları Doğrultusunda Kurum Kültürünün Organizasyonlara Etkisi Nedir?

Yaratıcı girişimcilik için başka engeller de bulunmaktadır. Zehirli organizasyonel yapılar yaratıcı girişimciliğin önündeki önemli engellerden bir tanesidir. Etrafını zehirleyen ve yıpratan kurum kültürleri olumsuz bir çalışma ortamı oluşturmaktadır. Girişimcilik esasları gereği yanlış kurum kültüründe üretken bir çalışma sergilemek pek de mümkün değildir. Yanlış kurum kültürlerinin yerleştiği kurumlarda başarı değil çekişme ve politika yer almaktadır. Bu tür yapılarda çalışanlar, kurumun gelişmesi için mücadele etmemektedir. Bu çalışanlar yalnızca mevcut koltuklarını korumak için faaliyet göstermektedirler.

Zehirli kurum kültürü makro düzlemde kuruma zarar verirken mikro düzlemde çalışanlara zarar vermektedir. Çalışanlar arasında rekabete dayalı yapay bir arkadaşlık ortaya çıkmaktadır. Bu arkadaşlık türü, kağıt üzerinde ve sosyal ortamlarda arkadaş olmayı ancak gerçekte birbirinden pek de haz etmeme durumunu anlatmaktadır. Amerikalıların deyimiyle bu kavram ‘frenemy’ olarak ifade edilebilir. Gerçekte birbirinden nefret eden insanların arkadaş gibi davrandıkları böyle ortamlarda yaratıcılığın ve girişimciliğin ortaya çıkmayacağı açıktır.

Kurumlar Engelleyicilerden Nasıl Kurtulabilir?

Girişimcilik esasları yaratıcı girişimciliğin ortaya çıkabileceği ortamları gerektirmektedir. Zehirli organizasyonlar aslında kapalı komunitelerde daha çok gelişme alanı bulmaktadır. Dar olan bir organizasyon içerisinde çekişmeler yaşanırken bu çekişmeler yaratıcılığa ve girişimciliğe de aynı oranda zarar vermektedir. Kozmopolit organizasyonların bu anlamda kapalı oluşumlardan daha yararlı oldukları görülmektedir. Ayrıca bu tür yapılanma, çeşitlilik bakımından da faydalı sonuçlar ortaya koymaktadır.

Yaratıcı girişimciler farklılıklardan beslenmektedir. Tek bir kalıba sığmak yaratıcılığa aykırı bir davranış kalıbı olmaktadır. Yaratıcı girişimciler tek bir kalıba sığmadıkları için her türlü davranış kalıbıyla ortaya çıkabilir. Lisede öğrenci olan yaratıcı bir girişimci, sınıfın en fırlama öğrencisi olarak karşımıza çıkabilecekken aynı şekilde sınıfın en başarılı öğrencisi olarak da karşımıza çıkabilir. Yaratıcı girişimciliğin önünden engeller kaldırıldığında ortaya çok özgün fikirler çıkabilir.

Girişimcilik esasları yaratıcılığın ortaya çıkmasına yönelik tedbirleri gerektirmektedir. Organizasyonlar yaratıcı girişimciliğin önündeki engelleri kaldırmaya çaba göstermelidir. Bunun için gereken ne ise kısa dönemde yerine getirilmelidir. Girişimciler için dikkate alınması gereken hususlar, organizasyonların başarısını yakından etkilemektedir. MAGG4 4.Endüstri Devrimi Dergisi’nin 6.sayısında Emir Uzunoğlu’nun Girişimciliğin İncelik Gerektiren Esasları adlı yazısı bulunmaktadır. MAGG4 dergisinin 6. sayısına Google Books üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca aba Yayın tarafından sunulan diğer kitaplara göz atmak için de aba Yayın resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.