Günümüzde robotlar bilim kurgu ögeler olmaktan çıkıp, hayatlarımızın değişmez parçaları arasındaki yerini alıyor. Hayatın her alanında kendisine yer bulmaya başlayan robotlar, özellikle eğitim alanında oynadığı yeni rolle geleceğin dünyasının temellerini son derece sağlam bir şekilde atıyor. Konuya yeni nesil (çocuklar) üzerinden akarsak, çok daha iyi bir şekilde anlayabiliriz.
Dijital dünyaya doğan yeni neslin teknolojiye bakış açıları, önceki nesillere göre çok farklı. Önceki nesillerin, günümüz teknolojilerine duyduğu güvensizlik, bu teknolojilerin tabana yayılmasını geciktirirken, özellikle yaşlı bireylerin “yeni” ve “dijitalleşen” dünyanın gereksinimlerini tam anlamıyla karşılayamadığını ya da benimseyemediğini görüyoruz. Bu durum da dijital dünyanın tam anlamıyla yaşanmasını ve hayatlarımıza adapte olmasını güçleştiriyor.
Yeni nesillere baktığımızda ise farklı bir tabloyla karşılaşıyoruz. Tam manasıyla dijital dünyanın gereksinimlerine sahip olarak doğan nesiller, gereksinim ve bakış açılarıyla da son derece “çarpıcı” bir profil ortaya koyuyor. Yeni nesil teknolojilerle beraber tüketmenin yanı sıra üretmeyi de öğrenen çocuklar, aldıkları eğitimler bu bakış açılarını geliştirme imkanı yakalıyorlar. Bu noktada özellikle yapay zeka, makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi teknolojilerle gelişen robot dünyası, çocukların (ve elbette yeni nesillerin) hayatlarında büyük bir rol oynuyor.
Maker Kültürü’nün Önemi
Çocukların eğitim hayatlarında her ne kadar çok yaygınlaşmasa da robotların varlığını reddetmemiz mümkün değil. Özellikle Maker Kültürü’nün dünya genelinde yaygınlaşması ve kemikleşmesiyle birlikte çocukların teknolojiyle olan ilişkisi farklılaştığını gözlemliyoruz. Önceki nesillerden farklı olarak bu teknolojilerin hayatın her alanında etkisini gösterdiği dönemde dünyada gelen çocuklar, bu sayede bu teknolojileri çok daha iyi bir şekilde özümseyebiliyorlar. Maker Atölyeleri sayesinde yapay zeka, kodlama, makine öğrenimi ve algoritma gibi konuları pratik yaparak öğrenme şansına sahip olan çocuklar, öğrendikleri teknolojileri kullanarak basit de olsa kendi robotlarını geliştirme şansı yakalıyorlar. Özellikle robotik kodlamadan yararlanarak, (ilk etapta basit de olsa) verilen görevleri gerçekleştiren robotlar geliştirebiliyorlar.
Gelecekte Robotların Çocukların Gelişimi Üzerindeki Önemi
Robotlar hali hazırda eğitim dünyasında kullanılsa da henüz tabana yayılan bir teknoloji değil. Makine öğrenimi ve yapay zeka ile birlikte çocukların eğitimleri üzerinde son derece verimli bir role sahip olacak yeni nesiller, robotlar tarafından tespit edilen eksik yanlarını geliştirme şansı yakalayacaklar. Bu sayede yıllardır konuşulan ama hayata geçirilemeyen “eğitimde standart” konusu da çocukların robotlardan aldıkları eğitim sayesinde “aynı eğitim seviyesine” sahip olması sayesinde çok daha rahat bir şekilde sağlanabilir.