Çocuklar doğaları gereği doğuştan Maker bakış açısına sahipler. Basit bir karton kutudan o an aklından ve hayal dünyasından geçen farklı şeyler yaratabilirler. Son yıllarda dünyada yaşanan teknolojik gelişmelerle beraber çok daha hızlı bir şekilde bir kültür haline gelen Maker Hareketi de çocukların sahip oldukları geniş hayal dünyasını gerçeğe dönüştürme konusunda onlara yardımcı olmayı amaçlıyor.
Genel bir bakış
Maker Hareketi’nin temelinde DIY (Kendin Yap) felsefesi yatıyor. 2005 yılından bu yana hızlı bir gelişim süreci yaşayan Maker Hareketi’nde bilim, teknoloji, sanat, mühendislik, tasarım ve müzik gibi birçok alanda inovatif ve özgün ürünler ortaya konuyor.
Özel sektör ve kamu tarafından da desteklenen Maker Hareketi, özellikle teknolojinin son 10 yılda yaşadığı değişimden de olumlu yönde etkileniyor. Bunlardan kısaca söz edecek olursak, bilgisayar ortamında hazırlanan tasarımları, fiziksel nesnelere dönüştüren 3 boyutlu yazıcılar bu konuda önemli bir role sahip. Raspberry Pi ve Arduino gibi düşük maliyetli kartlar, programlama konusunda başta çocuk ve gençler olmak üzere her yaştan Maker için büyük önem taşıyor.
Maker Eğitimi’ni çocuk yaşta almak bu noktada büyük önem taşıyor. Dijital çağın şimdiden bir parçası olan olan geleceğin üreticileri, alacakları Maker Eğitimi’yle birlikte gerek kişisel yönden gerekse de gelecekte sahip olmak istediği kariyer bakımından büyük tecrübe kazanabilir. Yakından bakarsak;
Merak, yaratıcılık ve odaklanma:
Maker Hareketi, çocukların kendi doğalarına uygun olarak “yaparak öğrenmeyi” ve “oyun yoluyla öğrenmeyi” son derece esnek bir şekilde sağlar. Çocuklar hayal güçleri ve ilgi alanları doğrultusunda projeler hazırlamayı, yaratmayı ve üretmeyi öğrenirler. Bir hedefe doğru ilerlemeyi, hedef doğrultusunda yapılması gerekenleri yine kendi doğalarına has bir şekilde hayata geçirmelerine olanak sağlar. Odaklanma ve özgüven konularında önemli bir rol oynar.
İş birliği ve takım çalışması:
Üzerinde çalıştıkları proje ve çalışmaları diğer Maker’lar ile paylaşarak farklı bir bakış elde etmeyi öğrenirler. İş birliği yaptığı diğer Maker’ların proje ve çalışmaları hakkında fikir sahibi olarak sahip olduğu üretim vizyonunu geliştirme şansı yakalarlar. Bunun yanı sıra ortaklaşa yapılan projelerde takım çalışmasının önemini kavrarlar. Bu sayede bir takım olarak hareket etmenin, diğer Maker’lar ile fikit alışverişi ve beyin fırtınası süreçlerine girmelerinin özgüvenleri üzerinde ne denli olumlu bir etki yarattığını gözlemleme fırsatı yakalarlar.
Üretim süreci ve olumsuzluklar:
Tüm projeler başarıyla sonuçlanmaz. Her üretim sürecinde olduğu gibi başarısız olmak bir sonraki adımda atılacak başarılı adım için yaşanması gereken bir tecrübedir. Çocuk yaşta yapılacak üretim proje ve çalışmaları bu anlamda büyük önem taşıyor. Pes etmeden, yeni çözümler arayarak elde edilen “başarısızlık” gelecekte ortaya konacak başarılı projelerin habercisi olabilir.
Kaynak
- https://www.noodle.com/articles/6-fun-ways-kids-can-join-the-maker-movement
İlgili Kitaplar