İlkokul ya da STEM öğretmeninin amacı; öğrencilerinin hem belirli sanat formunda hem de başka bir konu alanında anlam oluşturmasını sağlamaktır. Sanat entegrasyonu, öğrencilerin anladıklarını göstermeleri için sanatsal alanları kullanmaya yardımcı olmaktadır. Böylelikle yakınsak düşünme her iki durumda da belirli öğrenme hedeflerini karşılayan öğretimsel bir yaklaşım olarak tanımlanmaktadır. Öğrenme ise; başka bir konu alanının içine giren bilgi ve becerilerin sanatsal anlamda birleşmesi olarak ifade edilmektedir.
Bilgi ve beceri süreçleri arasında bağlantılar kurmanın bir yolu olarak yaratıcılık kullanılmaktadır. Bu ise yaratıcılığı kullanan herhangi bir sanatsal ortam aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Sağlanan bu bağlantılar sonucunda öğrenciler, hem sanat formu hem de STEM kavramları hakkında daha derin bir anlayışa sahip olmaktadır. Öğrencilerde oluşan bu derin anlayış, çeşitli değerlendirme biçimleriyle ölçülen spesifik ve önemli öğrenme hedefleri ile karşılanmalıdır. Sanatla ilgili etkinliklerde öğrencilerin düşüncelerinin nasıl genişletilebileceğini anlamak için öğrencilerden öğretim esnasında istenen düşünme türleri bulunmaktadır.
Yakınsak Düşünme ve Iraksak Düşünme Arasındaki Farklar Nelerdir?
Düşünme türlerini tanımlamanın en kolay yolu onları yakınsak düşünme ve ıraksak düşünme şeklinde kategorize etmektir. Yakınsak denilince; öğrenci elinde bulunan ve çözmesi gereken bir problemi sonuca ulaştırmak için pek çok kaynaktan materyali bir araya getirmektedir. Materyalden kasıt, öğrencinin problem çözmede tek bir doğru cevaba ulaşması için gerekli olan verileri ve prosedürleri içermektedir. Burada en iyi sonuca ulaşmayı, kesin yanıtları olan iyi tanımlanmış problemler sağlamaktadır.
Bu düşünme sistemi genellikle standart testlerde kullanılan ve ölçülmeye imkan tanıyan tek düşünce türüdür. Çünkü tek bir cevap vardır ve bu da test güvenilirliğini artırmaktadır. Ayrıca test tutarlılığı ihtiyacını güçlendirirken motoru derecelendirmeyi de kolaylaştırmaktadır. Bazı STEM sınıflarında öğrenciler daha önce öğrenmiş oldukları bilimsel bir bilgiyi doğrulayan deneyleri de tamamlama imkanına sahiptir. Böyle bir faaliyet az ilgi çekici olsa da zor değildir. Bu durumda öğrenci düşüncesi çok daha fazla ilerleme gösteremez.
Iraksak düşünmede ise öğrenci, benzersiz çözümü olmayan bir sorunu çözmenin olası yönleri hakkında fikirler üretir. Genellikle bunu bileşenlerine ayırarak ve soruna yeni bakış açıları kazandırarak birkaç fikir ortaya koymaktadır. Öğrenci tüm bu bilgileri edindikten sonra, parçaları bir araya getirmek sorunu beklenmedik ya da farklı bir şekilde çözmek için yakınsak düşünme metodunu da uygulayabilir. Iraksak düşünme; çok yönlü çözümleri olan kötü tanımlanmış problemlerde dahi en iyi sonucu vermektedir. Bu durum sanatsal etkinliklere özgü bir düşünme türü olarak bilinmektedir.
Yakınsak Düşünme Eyleminden Iraksak Düşünmeye Geçiş
Iraksak düşünmenin bir parçası olan zihinsel işlem, öğrencileri daha yüksek ve daha karmaşık düşünce seviyelerine taşımaktadır. Yapılan çalışmaların çoğu düşünme sisteminde, bir bireyin yakınsak sistemden ıraksak düşünmeye geçtiğinde beynin değişik bölgelerinin aktivite edildiğini göstermektedir. Özellikle STEM alanları yakınsak düşünme sistemine daha yakındır. Çünkü ıraksak düşünmeye harcanan gerçek zaman dilimi oldukça sınırlıdır. Ancak amaç tek cevaba ulaşmak olduğundan ıraksak düşünme geri planda kalmaktadır.
Iraksak düşünme, yaratıcı süreci yönlendirir ve beynin yakınsaktan daha çok bölümünü harekete geçirir. Iraksak düşünme beyin ile yeni sinir bağlantıları kurar. Her iki düşünme biçimini kullanmak beyni, sorunu ve beraberinde potansiyel çözümlerini derinlemesine inceler. Ayrıca sorunun çözümlerini kapsamlı bir şekilde anlamak için maksimum yeteneklerini kullanmayı zorlar. Beynin, olası sorunlara çözüm üretmesi için depolanmış fikirler, veri parçaları ve çerçeveler için uzun süreli hafızada arama yapılmasını da bu düşünce sistemleri gerekli kılar.
Bazı öğretmenler STEM kavramlarını öğrencilerine öğretirken daha geleneksel yaklaşımlara yönelmektedir. Sanatla ilgili olsun ya da olmasın daha farklı düşünme sistemlerini etkinliklere dahil etmek için fazladan zamana ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. Bu durum ise son derece önemlidir. Çünkü çalışmalar bir öğretmenin, öğrenci davranışıyla ilgili düşünce yapısının öğrenme sırasında yaratıcılığının hem geliştirilebileceğini hem de engelleyebileceğini bulmuştur.
Yakınsak düşünme ile beraber öğrenciler yaratıcı riskler almada daha istekli olacaklardır. Bu konuda hakkında ayrıntılı bilgi almak istiyorsanız David A.Sousa ve Tom Pilecki tarafından kaleme alınan STEM’den STEAM’e: Sanatı Entegre Eden Beyne Uyumlu Stratejiler ve Dersler kitabına Google Books üzerinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca diğer ilgili çekici kitaplar için de aba Yayın resmi internet sitesini takip edebilirsiniz.