aba-yayin-surdurulebilir-bir-yasam-icin-surdurulebilir-tarim

Sürdürülebilir Bir Yaşam İçin Sürdürülebilir Tarım

Sürdürülebilir tarım, şimdiki ve gelecek nesillerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılarken hassas ve bölgeye özgü uygulamalara ve ekosistem servislerine bütüncül bir yaklaşıma dayanan entegre üretim yöntemleri ile doğal kaynakları korumayı amaçlayan tarım sistemidir. Birleşmiş Milletler’in 2030 yılı için belirlediği “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” ve bu hedeflere ulaşılabilmesi doğrudan ya da dolaylı olarak tarımda sürdürebilirliğin sağlanması ile ilişkilidir. 10 yıllık süreç içerisinde dünya tarımının sürdürülebilir hale gelmesi mümkün olmasa da bu konuda farkındalık oluşturmaya ve strateji belirlemeye yönelik çalışmalara odaklanılmalıdır.

Sürdürülebilir tarım, öngörülebilir gelecekte aynı kaynak ve yöntemler ile aynı tarımsal üretimin kesintisiz olarak yapılabilmesine olanak verir. Yani kısacası; yeterince yiyecek ve giyeceğimizin sadece bugün değil, gelecekte de var olmasını sağlamayı amaçlar.

Sürdürülebilir Tarım Prensipleri

Sürdürülebilir tarımın; yeterli gıda ve lif üretimini sağlamak, besin değeri yüksek ve insan sağlığına zarar vermeyecek gıdalar ile bireylerin ve toplumun sağlığına katkıda bulunmak, doğal kaynakları ve çevreyi korumak, yenilenebilir olmayan kaynaklara bağımlılığı asgari düzeye indirmek ve sulama suyu gibi yenilenebilir kaynakların sürdürülebilir olmayan şekilde sömürülmesinden kaçınmak, tarım ilaçlarını daha az ve daha bilinçli kullanmak ve daha az kimyasal gübre kullanmak, biyolojik kontrol ve biyolojik azot fiksasyonu gibi biyolojik ve ekolojik prosesleri tarımsal üretim sistemlerine entegre etmek, ekonomik devamlılığı garanti altına almak ve yetiştiricilerin refah seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmak, tarımsal atıkları geri dönüştürmek ve entegre bitki ve hayvan üretim sistemlerinde sıfır atık üretmek gibi pek çok amacı ve prensibi bulunmaktadır.

Organik Tarım Uygulamaları ve Sürdürülebilirlik

Tarımda sürdürebilirliğin mümkün olması için, organik tarım uygulamalarına yönelmenin gerekliliğini savunanların sayısı hayli fazladır. Aslında bu görüş değerlendirildiğinde, organik tarımın, sentetik gübre ve zirai ilaç kullanımını büyük ölçüde kısıtladığı ve bu sayede bu agrokimyasalların toprak ve su kaynaklarını kirletmesini ve çevreye zarar vermesini önlediği için tarımda sürdürülebilirlik ilkelerine oldukça uygun olduğu düşünülebilir. Ancak; insanlığı organik tarım ile doyurmak ve artan nüfusun artan ihtiyaçlarını karşılamak imkânsızdır. Aynı zamanda organik ürünlerin maliyetlerinin ve fiyatlarının yüksek oluşu, organik ürünleri herkesin erişebileceği ürünler olmaktan uzaklaştırmaktadır. Sürdürülebilirlik açısından bunlar önemli ve sorun yaratabilecek noktalardır.

Tarımsal Biyoteknoloji

Gelecek nesillere daha yaşanılabilir, daha temiz ve kaynakları daha bol bir dünya miras bırakabilmemizin yolu, bugün her alandaki yanlış ve sürdürülebilir olmayan uygulamaları değiştirerek yeni teknolojilerden akılcı bir şekilde yararlanmamızdan geçmektedir.

Bu noktada tarımda sürdürülebilirlik için, tarımsal biyoteknoloji ve sunduğu tüm olanaklardan ve inovatif tarım teknolojilerinden insan sağlığını ve çevre bilincini ön planda tutarak yararlanmamız gerekmektedir. Sürdürülebilir tarım, tarımsal biyoteknoloji, sürdürülebilir kalkınma hedefleri gibi konularda daha detaylı bilgi için aba Yayın tarafından yayımlanan “Biyoteknoloji Çağına Hoş Geldiniz!” adlı kitaba buradan ulaşabilirsiniz. Daha fazla yayına ulaşmak için aba Yayın web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Soru ve görüşleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.