aba-yayın-cinsel-egitim-toplumlarda-nasil-farklilasir-1

Cinsel Eğitim Toplumlarda Nasıl Farklılaşır?

Cinsel eğitim süreci, özellikle ergenliğe geçiş döneminde başlayan ve sonraki dönemlerde de önemi devam eden bir süreçtir. Bu süreç boyunca gençler cinsellik hakkında sağlam bilgilere ve güvenli davranışlara sahip olmak açısından bilgi edinmeye gereksinim duymaktadırlar. Cinsellik hakkında sağlam bilgilerin oluşturulması konusunda edinilecek bilgilerin sağlam temellere oturtulması son derece önemlidir. Özellikle genç bireylere verilen cinsellik eğitiminin amacı, kişilere bilgi ve beceri sağlayarak onlara gelişme sürecinde oldukları dönemlerde destek çıkmaktır.

Gençler için bu eğitimin amacı, cinsellik hakkında bilgi edinmeleri konusunda ve cinsellik adına olumlu tutumların oluşmasında destek olunmasıdır. Cinsel eğitim sürecinin sağladığı katkıların başında, gençlerin şimdi ve gelecek dönemlerdeki cinsel sağlıklarının korunması gelmektedir. Ayrıca verilecek bu eğitim özellikle bireylerin içinde bulundukları toplumla yakından ilgilidir. Toplum içerisinde bulunan biyolojik, sosyokültürel ve dinsel boyutlar eğitimin hedeflerinin belirlenmesinde oldukça önemlidir.

Cinsel Eğitim Sürecinde Anne-Babaların Önemi

Çocuklar için en temel cinsel eğitici anne ve babalarıdır. Anne ve babaların yaşadıkları toplumdaki değerleri göz önünde bulundurarak bu davranışları çocuklarına geçirmeleri görevleri arasında yer almaktadır. Özellikle anne ve babalar inanışlarına yönelik çocuklarını cinsel eğitim süzgecinden geçirmelidirler. Ancak bazı anne ve babalar çocuklarının alacakları bu eğitimi kendilerinin vermesi gerektiğini değil de, dışarıdan birilerinin vermesi taraftarıdır. Fakat bu durum son derece yanlış bir tutumdur.

Çoğu ebeveyn çocuklarının cinsellik konusunda eğitilmesi için okullara, sivil toplum örgütlerine ya da dini eğitim veren kurumlara yönelim göstermektedir. Ancak bu beklenti içerisinde olunması çocukların bu eğitim sürecinde bazı aksaklıklar yaşamasına neden olmaktadır. Çünkü çocuklar ya da gençler kendilerine yakın gördükleri aileleri tarafından bu eğitimin verilmesini daha samimi bulmaktadırlar. Sonuç olarak ailelerde, çocukların bilgi gereksinimlerinin bu kurumlar tarafından verileceği kanaati oluşmaktadır.

Anne ve babaların alışagelmiş davranışlarının yanında çocuğun içerisinde bulunduğu toplumda süreci fazlasıyla etkilemektedir. Çocuklarda ki cinsel eğitim, yaşıtları, okudukları okulları ve arkadaş çevreleri tarafından da etkilenmekte ve şekillenmektedir. Özellikle son dönemlerde sosyal medyanın çok yaygın olarak kullanılması da bu durumu yakından ilgilendirmektedir. Gençler tarafından kullanılan medya, sosyal medya gibi rahatlıkla ulaşabilecekleri alanlar bu sürece hem olumlu hem de olumsuz anlamda etkilemektedir.

Bazı gençler aileleriyle cinsel konuları konuşmaktan çekinirler. Konuşmaktan çekinen gençlerin çoğusu ya ailelerinin cinsellik hakkında yeterince bilgiye sahip olmadığını düşünürler ya da bunu bir utanç olarak görürler. Özellikle gençlerin cinsellik hakkında başkalarıyla konuşmamasının altında utanma duygusu yatmaktadır. Bu durum sağlam bilgilerin öğrenilmesinin önüne geçmektedir. Gençler kendilerine yakın gördükleri biri ya da birileriyle konuşarak, öğrenmenin önüne geçen bu faktörü engellemelidirler.

Ergenlik döneminde, cinsellik hakkında merak edilen suallerin cevap bulamaması ilerleyen dönemlerde kişiyi korkuya sevk etmekte ya da bu konuda yanlış kararlar almasına neden olmaktadır. Bu konuda anne ve babalara düşen görev ise; çocukların cinsellik konusunda gerek duydukları her bilgiye ulaşabilmeleri için güvenli ve olumlu bir ortam oluşturma olmalıdır. Çocuğun merak ettiği konularda sorduğu sorulara şefkat duyarak ve saygı göstererek cevap verilmesi aile ortamında sağlanabilecek en sağlıklı durumdur.

Cinsel Eğitim Sürecinde Kapsamlı Eğitim Programlarının Önemi

Cinsel eğitim programları genel anlamda gençlere, üreme fizyolojisi ve üreme anatomisi öğretmekten daha fazlasını amaçlamalıdır. Bu eğitim programları özellikle cinsel gelişim, üreme sağlığı ve toplumsal cinsiyet rollerini de kapsayan derinlemesine bir eğitim vermeyi amaçlamalıdır. Verilecek olan bu program yalnızca bir döneme değil bireyin cinsellik konusunda yaşam boyu sağlıklı bir şekilde ilerlemesine olanak tanımalıdır.

Gençler açısından cinselliğin konuşulmadığı ve ahlak sınırlarının dışına çıkıldığının düşünüldüğü bir toplumda, gençlerin kendi sınırlarını çizmesi oldukça zor olmaktadır. Gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı toplumlarda, gençlerin dışarıdan gelen bilgileri anlamlandırması ve karar vermesi güç olmaktadır. Bu durumlarda gençler kendilerinden yaşça büyük birilerinden ya da akranlarından bilgi edinerek bu süreci daha kolay yönlendirebilirler.

Kapsamlı cinsel eğitim programları yalnızca üreme ve cinsellik üzerine bilgi vermemektedir. Bu kapsamlı programlar sınıf ortamında toplumsal cinsiyet, cinsel şiddet ve mahremiyet hakkında da fazlaca bilgiye yer vermektedir. Kapsamlı programların sınıf ortamında verilmesinin amacı, çocukların yaşıtlarıyla tartışmasına ve aynı zamanda verilen ortak tepkilerin gözlemlenmesine de olanak sağlamaktadır. Ayrıca sınıf ortamında bu hususların tartışılması ve konuşulması öğretmenler ve öğrencileri arasında güven duygusunun artmasına da etki etmektedir.

Erken dönemlerde cinselliğin konuşulması henüz bu konu hakkında belli davranışların ve tutumların oluşmadığı çocuklarda ilerleyen dönemlerde olumlu etkiler meydana getirmektedir. Ülkemizde kapsamlı cinsel eğitim programları konusunda girişimler yetersiz denecek kadar az sayıdadır. Ancak gençlere yönelik örgün eğitimlerde ve sivil toplum örgütlerinde bu eğitimler kapsamlı olmasa da verilmektedir.

Cinsel eğitim konusu ciddiye alınması gereken önemli konulardan bir tanesidir. Konu hakkında detaylı bilgi almak için Editör Ayşen Bulut öncülüğünde hazırlanan aba Yayın tarafından satışa sunulan Öğretmen ve Öğretmen Adayları İçin Cinsel Sağlık Bilgileri Eğitimi kitabına Google Books’tan ulaşabilirsiniz. Benzer kitaplara erişmek için de aba Yayın resmi internet sitesini takip edebilirsiniz.