1944 yılında Asperger sendromu Viyanalı çocuk hekimi olan Hans Asperger tarafından tanımlanmıştır. Ancak bilim dilinin İngilizce olarak kullanıldığı ülkelerde sendromun önemi sonraki yıllarda fark edilmiştir. 1981 yılında otizm konusunda önemli araştırmalar yapan Lorna Wing konu ile ilgili bir makale yayımlanmıştır. Makalenin yayımlanmasından sonra da bilimsel çevrelerde sendromun önemi anlaşılmaya başlamıştır.
Rahatsızlığın eskiden beri biliniyor olmasının yanı sıra kesin bir şekilde tanımlanması ve sınıflandırılması yakın zamanda gerçekleşmiştir. Rahatsızlığın sınıflandırılmasının yakın dönemde yapılmış olması, rahatsızlığa yönelik çalışmaların sayıca az olmasına neden olmuştur. Aslına bakılırsa bu duruma, sendromun bulunduğu ailelerin çalışmalara katılıma istekli olmaması da sebep olmaktadır. İstatistiki olarak bakıldığında bu tarz bir çalışmaya katılım %50’lerde gerçekleşmektedir.
Asperger Sendromu Çalışmaları Şu An Ne Durumdadır?
Asperger sendromu çalışmaları günümüzde hız kazanmıştır. Bu durum, rahatsızlık hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlamaktadır. Hatta çalışmaların hızı arttığı için çalışmaların kapsamı da genişlemiştir. Artık doktor Asperger’in hastalıkla ilgili koyduğu sınırların ötesinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu durum ise farklı çalışmalardan birbirine uyumlu olmayan sonuçların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Doktor Asperger’e göre bu rahatsızlığa sahip olan çocukların;
- Duygularını idare etmede ve kendini ifade etmede zorlandıklarını,
- Empati eksikliğine sahip olduklarını,
- Toplumsal ipuçları anlamada da zorluk yaşadıklarını tespit etmiştir.
Bu çocukların kendilerini ilgilendiren bir konuda konuşurken profesör gibi konuyu anlattıklarını ancak ses ayarında ve mimik kontrolünde başarısız olduklarını belirtmiştir. Ayrıca çevreden gelen ve sözel olmayan ipuçlarını da alamadıklarını açıklamıştır.
Günümüzde Sendromun Özelliklerini Gösteren Ünlüler Var mıdır?
Sendromun genel özellikleri incelendiğinde sendroma sahip olduğu düşünülen çok sayıda ünlü isim bulunmaktadır. Bu isimler arasında bilim dünyasını yakından ilgilendiren Albert Einstein dikkat çekmektedir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından biri olan Thomas Jefferson da sendromun özelliklerini gösteren başka bir isimdir. Hatta Roma’yı yakan İmparator Neron’un da empati duygusundan yoksun olduğu düşünülmektedir. Satrançta üst düzey oyuncuların pek çoğunda da bu rahatsızlık olabilir. Çünkü üst düzey satranç oyuncuları tek bir olaya odaklandıklarında çevresi ile ilişkilerini tamamen kesmektedirler. Belki de önemli satranç hamlelerini de bu sayede gerçekleştirmektedirler.
Asperger sendromu özellikleri hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için Aba Yayıncılık tarafından satışa sunulan Prof. Dr. Barış Korkmaz tarafından kaleme alınan Yüksek İşlevli Otizm: Asperger Sendromu isimli kitaba Google Books üzerinden sahip olabilirsiniz. Aba Yayıncılık tarafından sunulan diğer kitapları görmek için Aba Yayıncılık resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.