Vücut sistemi nasıl çalışır sorusu merak edilmektedir. Bu soru, sağlıklı bir vücuda sahip olmak isteyenler için hayati öneme sahiptir. İdeal kiloda olmak ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak için doğru beslenmenin önemi büyüktür. Doğru beslenme, vücuttaki düzenin bozulmamasını sağlamaktadır. Vücudun doğru bir şekilde çalışması vücudun sağlıklı bir yapıda olmasına ve ideal kiloya ulaşmada yardımcı olmaktadır. Vücuda karbonhidrat ya da protein alımı olduğu zaman kan şekerinde yükselme meydana gelmektedir. Kan şekeri yani glikoz, vücuda fazla miktarda protein ya da karbonhidrat alımı sonucunda vücutta artmaktadır. Kan dolaşımı sırasında kandaki glikoz miktarı yüksek olur ve kan akışı bu şekilde devam eder.
Vücut Sistemi İle Glikoz Arasındaki Bağ Nedir?
Vücut sistemleri ve organları kandaki glikoz düzeyinden ciddi anlamda etkilenmektedir. Çünkü glikoz bir katran gibi düşünülebilir. Fazla miktardaki glikoz katran görevini üstlenerek damarların tıkanmasına neden olmaktadır. Ayrıca ileri aşamada bunlar proteinlerle bağlanarak zararlı bir hale gelirler. Proteinlerle bağlanmaları sonucunda iltihaplar meydana gelmektedir. İnsan vücudu bölümleri iltihaplanmalar sonucunda diğer sağlık sorunlarına maruz kalabilmektedir. Kanda bulunan bir yağ türü olan trigliseritler iltihaplanma sonucunda yükselmektedir. Bu ise koroner arter rahatsızlığının meydana gelmesine yol açmaktadır. Vücuda giren nişasta ve karbonhidratlar vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Vücuda girerek depo edilen nişasta ve karbonhidrat kısa sürede yakılmadığında karaciğer ve kaslarda glikojen olarak depolanmaktadır.
Karaciğer ve Kaslarda Depolanan Glikojenin Akıbeti Nedir?
Vücut sistemi öyle bir düzene sahiptir ki glikojene dönüşerek karaciğer ve kaslarda depolanan karbonhidrat, glikojen depolama kapasitesine ulaşana kadar bu işleme devam etmektedir. Glikojen depolama kapasitesine ulaşıldığında glikoz yağa dönüşmektedir. Glikoz yağa dönüşerek sınırsız bir kapasiteye sahip olan yağ hücrelerinde depolanmaktadır. Bu durum kilo oluşumuna neden olmaktadır. Karbonhidrat vücuda fazla alındığında kan dolaşımında insülin artışının yaşanmasına yol açar. Bu durum İnsan vücudu organları ve görevleri açısından pek de sağlıklı bir durum değildir. İnsülinin yüksek seviyelerde olması toksik varlığı anlamına gelmektedir. Bu durumdaki artış atardamarlarda hücrelerin zarar görmesine, plak oluşumuna ve kansere davetiye çıkarmaktadır. Vücudun belirli bölümlerinde ağrıların oluşması, el ve ayaklarda hasarın görülmesi de bu durumun sonuçları arasında yer almaktadır. Şeker ve nişasta vücut sistemi üzerinde sinir dokusunu tahrip eden bir özelliğe de sahiptir.
Konu hakkında daha detaylı bilgi almak için Maria Emmerich tarafından yazılan ve Aba Yayınevi tarafından Doç. Dr. Gamze Sart editörlüğünde Türkçe’ye çevrilerek yayımlanan ’30 Günlük Ketojenik Arınma: Beslenme Planı & İşlenmemiş Gıdalar İle 60 Yemek Tarifiyle Metabolizmanızı Düzenleyin’ kitabına ulaşabilirsiniz. Bu kitaba ulaşmanın en pratik yolu Google Play Books’dan kitabı tek tıkla indirerek okumaya başlamaktır.
