MIT profesörü ile Tsinghua Üniversitesi başkanının Danimarka’daki LEGO şirketinde bir araya gelmeleri ile anaokulu eğitimi arasında nasıl bir ilişki olduğu merak edilebilir. Çin’deki eğitim sisteminin günümüz dünyasına artık uygun düşmediği düşüncesi uzmanları yeni bir arayışa itmektedir. Çin’deki eğitim sisteminin yalnızca üniversite düzeyinde değil en küçük eğitim sınıfları olan kreşlerde dahi revizyona ihtiyaç duyduğu düşünülüyor.
Eğitim sisteminde görülen en büyük problem nedir? Çin’de öğrencilerin sahip oldukları notlara ve sınav puanlarına bakılarak eğitim sisteminin iyi olduğunu iddia etmek. Çin’deki öğrenciler, genel eğitim sisteminde aslında çok başarılı grafikler çizmekteler. Yani hemen hepsinin aldığı notlar A seviyesinde gerçekleşiyor. Ancak bu yeterli değil.
Çin’deki öğrencilerin yüksek notlar alması, günümüz dünyasında yaşananlara hazır oldukları anlamına gelmiyor. Bu nedenle, Çin’de yeni bir öğrenci grubuna ihtiyaç duyulduğu anlaşılmıştır. Bu öğrenci grubuna “X grubu öğrencileri” adı verilmiştir.
Anaokulu Eğitimi Diğer Eğitimlere Göre Daha Farklı!
Bir anaokulu öğrencisinin farklı bir eğitim aldığını görmüş olmalısınız. Yani ileri sınıflarda görülen, bilgiyi bir öğretmenden dinlemek ve öğrenmek gibi bir yöntemden farklı bir sistem mevcut. Anaokulu eğitimi aslında milenyum çağına girdiğimizdeki en büyük yeniliklerden birisi…
Anaokulu sistemi, 200 yıllık bir geçmişe sahip yeni bir sistem olma özelliğine sahip. Almanya’da 1837 yılında açılan ilk anaokulu Friedrich Froebel imzasını taşıyor. Froebel tarafından açılan anaokulu, diğer sınıflardaki eğitim sisteminden oldukça farklı bir yapıya sahipti.
Froebel tarafından belki anlaşılmamış olsa da anaokulu yaklaşımı yalnızca 5 yaşındaki çocuklar için değil, her yaştakiler için gerekli olan bir eğitim yaklaşımını içeriyordu. İşte, “yaratıcı düşünce” fikri, bu eğitim sisteminin sahip olduğu bir yenilik olarak günümüze kadar ulaştı. Tek bir farkla! Artık yalnızca anaokullarında bu türde bir eğitim veriliyor. Froebel mevcut eğitim sistemini oluşturmak için farklı yöntemler uyguladı.
Yaratıcı Eğitim Sisteminin Oluşması
Froebel, anaokulu eğitimi için “yayın yaklaşımı” denilen eğitim yönteminin doğru olmadığını ifade etmiştir. Bunun yerine çocukların eğitim materyalleri ile yaratıcılıklarını geliştiren bir sistem oluşturulmalıydı. Bunun için kendi tasarladığı 20 çeşit yeni oyuncakla çocukların gelişimlerini hedeflemiştir.
Froebel tarafından tasarlanan oyuncaklar sayesinde çocuklar, artık yeni binalar inşa edebilmiş ve blokları kullanarak kuleler oluşturabilmiştir. Aynı zamanda, renkli kağıtları kullanarak origami kağıt katlama sanatını da öğrenebilmişlerdir. Bu şekiller, çocuklara gerçek dünyadaki geometri ve desenler hakkında pratik bilgiler veriyordu.
Çocuklar bu yöntem sayesinde çevrelerinde yer alan motiflerin daha da farkına varabilen bireyler haline geliyorlardı. Bu gelişimi, “yayın yaklaşımı” ile edinmeleri mümkün değildi.
Eğlenceli Tasarımlar Yaratıcılığı Geliştiriyor
Froebel, yaratıcı tasarımların eğlenceli bir yapıda olması gerektiğini de düşünmüştü. Yani yaratıcılık faaliyetlerinin etkili bir şekilde yapılabilmesi için oyuncakların eğlenceli olması gerekiyordu. Çocukların hem eğlenirken hem öğrenmeleri, Froebel’in yeni eğitim sisteminde olan bir şeydi.
Çocuklara yönelik tasarlanan yeni eğitim sistemi, tüm dünyada yaygın bir hale gelmeyi başardı. Çocuklar bu oyuncaklar sayesinde el becerilerini de hızlı bir şekilde geliştiriyorlardı. Bu eğitim sistemi sayesinde ilerleyen yıllarda çok önemli sanatçılar yetişmiştir. Başarılı bir anaokulu eğitimi Frank Lloyd Wright ve Buckminster Fuller gibi sanatçıların ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Şimdiki Anaokulu Eğitimi Nasıl?
Froebel tarafından geliştirilen anaokulu sistemi, çocukların gelişimini hızlı bir şekilde sağlamıştır. Ancak günümüzde bu eğitim sisteminin değiştiğine tanık olmaktayız. Çocuklar artık anaokulu sürecinde erken okuryazarlık eğitimine yönlendirilmiş durumdalar. Çocuklar vakitlerini matematik problemlerini çözmeye daha çok ayırdıkları için eğlenceli öğrenme yöntemlerinden uzak bırakılıyorlar.
Günümüzde Anaokulu Sistemi Nasıl Uygulanmalı?
Anaokulundaki çocuklar okudukları bir hikayeyi, oyuncaklarla canlandırabilirler. Örneğin, dinledikleri bir hikayede yer alan kuleyi, önlerindeki materyallerle hayata geçirmeye çalışabilirler. İşte LEGO şirketinin önemi de bu noktada anlaşılmakta. LEGO şirketi, çocuk gelişimini sağlayan oyuncak ekipmanları ile olması gereken anaokulu sistemine yardımcı oluyor. Ürettiği bloklar sayesinde çocuklar, yaratıcılıklarını geliştirecek oyunlar oynayabilmekteler.
Bir hikayenin gidişatına göre şekiller tasarlamak ve onları oyuncaklarla gerçeğe dönüştürmek oldukça etkili bir öğrenim yöntemi. Oyun içerisinde yer alan hikayeyi bir öğrenci grubu dahi üretebilir. Diğer grup öğrenci de hikayeye göre şekiller meydana getirir.
Anaokulu eğitimi nasıl olmalı hakkında detaylı bilgi almak için Mitchel Resnick tarafından kaleme alınan Yaşam Boyu Anaokulu kitabına Google Books üzerinden ulaşabilirsiniz. İlgi çekici diğer kitaplara ulaşmak için de aba Yayın resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
