Zaaflar çoğu zaman ürkütücü olsa da, aynı zamanda sizi daha güçlü kılabilir. Salesforce; Google, Facebook ve pek çok Fortune 500 şirketine oranla daha az bilinen bir isme sahip. Bir mağazaya sahip değiller ya da tüketicilerle doğrudan iletişim kurmuyorlar. Hemen aklınızda canlanacak bazı markaların aksine üstünde logolarının yer aldığı akıllı telefonlar, tabletler ya da televizyonlar üretmiyorlar. Pek çok kişi için Salesforce’un ismi her gün bir yenisi faaliyete geçen teknoloji şirketlerinden sadece bir tanesi… Kulaklarınızda farklı bir tınıya ya da zihninizde farklı çağrışımlara sahip değil.
Salesforce’un Hikayesi
Küresel çapta yeterince tanınmasa da Salesforce’un tanınmak için önemli ölçüde çaba gösterdiği bir gerçek. Salesforce aslında bulut hizmeti veren bir yazılım şirketi. Ve aslında ayakta kalabilmelerinin kuruluş aşamasında bile kendilerini yeterince tanıtmalarına bağlı olduğunu ifade ediyorlar. Çünkü; bir şirketten bulut hizmeti alacaksanız her şeyden önce ona güvenmeniz gerekiyor. Kişisel veriler, finansal veriler, müşteri bilgileri… Evet bu durum belki de bugün kulağa o kadar da korkutucu gelmiyor. Ama şirketin kurulduğu Şubat 1999’da durum bu kadar basit değildi. Üstelik müşterileri kendilerinden hizmet almaya davet ederken aynı zamanda istedikleri an onları terk edebilme seçeneği de sunuyorlardı. Başka bir deyişle şirket karşılıklı güven üstüne kuruluydu.
Şirket kurulduğunda elbette her şey yolunda gitmiyordu. Her yeni girişimde olması muhtemel aksaklıklar Salesforce’un da başına geliyordu. Sistematik arızalar, hizmette aksamalar, müşterilere verilemeyen cevaplar… Zaaflar listesi uzayıp gidiyordu. Müşterilerin dikkatini eksiklere ve hatalara çekmek mantıklı bir yaklaşım gibi gelmiyordu.
2005 yılında sitenin çökmesi işleri daha karmaşık hale getirdi. Yalnızca 90 dakikalık bir sorun yaşanmıştı ve şirketin kurucu ortağı Parker Harris’in teknik ekibi sorunu hızla gidermeyi başarmıştı. Elbette 90 dakika şirket için kısa ancak müşteriler için oldukça uzun bir süreydi ve müşterilere makul bir açıklama yapma zamanı gelmişti.
Zaaflar Sizi Daha Güçlü Kılar: Salesforce İçin Kırılma Anı
Parker Harris, herkese neler olduğunu tam anlamıyla anlatmayı teklif etse de bu görüşe itirazlar gecikmedi. Çünkü; zaaflar gizlenmeliydi. Ancak; bazen tutunabilmek için saklanmak yerine sorumluluk almak ve radikal bir adım atmak gerekiyordu ve bu Salesforce için o anlardan biriydi. Hizmet alan herkes, her şeyi tüm şeffaflığıyla görmeliydi. İşte bu noktada; trust.salesforce.com doğdu. Sitede sistem performansı, planlı bakımlar, işlem hacmi, hız ve tüm güvenlik sorunlarıyla ilgili gerçek zamanlı bilgileri bulmak mümkün. İşte bu şeffaflık ve güven Salesforce’u bugün bulunduğu konuma getirdi.
En başında da belirttiğimiz gibi; zaaflar çoğu zaman ürkütücü olsa da, Salesforce’u daha güçlü kıldı. Marc Benioff’un; “Öncüler: Değişimin En Büyük Platformu Olarak İş Dünyası” adlı kitabına buradan ulaşabilirsiniz. aba Yayın tarafından hazırlanan diğer kitaplara ulaşmak için web sitemizi takip edebilir, sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
